3 Mayıs Türkün Diriliş Günü

Biz Türkler tarih boyunca bir çok devlet kurmuş, bir çok devlet yıkmış bir milletiz, İslamla şereflendiğimiz o günden buğüne değin bir çok medeniyetin gelişmesine öncülük etmiş bir toplumuz. Peygamber efendimizinm..

3 Mayıs Türkün Diriliş Günü

Biz Türkler tarih boyunca bir çok devlet kurmuş, bir çok devlet yıkmış bir milletiz, İslamla şereflendiğimiz o günden buğüne değin bir çok medeniyetin gelişmesine öncülük etmiş bir toplumuz. Peygamber efendimizinm hadislerine mazhar olmuş, Allahü teala zülcelalin bir çok ayetinde övmüş olduğu bir milletiz. Gün gelmiş iç ve dış hain odakları bizi milli benliğimizden uzaklaştırma çalabalı yersiz olmuş, yeri gelmiş dini hassasiyetlerimizin üzerine giderek manevitayımızı yıkmaya çalışmışlardır.

İşte o günlerden bir günde 3 mayıs 1944 tarihidir. Her ne kadar psikolojik ve sistematik bir şekilde Türkün var olma ile yok olma mücadelesini ırkçılık pozisyonuna sokmak isteselerde bu bir Turan Davasıdır. Bu meyadan bir çok dini hassasiyetleri ön planda olan kişileri deforma ederek Nihal Atsız ismini öne çıkarmış olsalarda bu bir Müslüman Türkün davasıdır. Öyleki; Nihal atsızınn İslami hassasiyetlerini eksikliğini benimsemesekte Turani fikirlerini desteklemekteyiz.

3 Mayıs 1944 de ne oldu derseniz;

Türk Milleyetçilerini tamamen sindirme günüdür. Turancılık Davasına Irkçılık davası ünvaını ekleyerek İslamla Türkü birbirlerinden ayırma politikası gütmüşlerdir.

Turancılık Davası, 7 Eylül 1944’te başlayan ve 29 Mart 1945’e kadar süren, Türk siyasetinde önde gelen 23 ismin Irkçılık-Turancılık suçlamasıyla yargılandığı sürecin adıdır. Toplam 65 oturum süren dava, Türk siyasi tarihi içerisinde büyük önem arz etmiştir. Yargılama sonucunda Zeki Velidi Togan, Alparslan Türkeş, Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah…Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal çeşitli cezalara çarptırıldılar.

Dönemin Başbakanı Saraçoğlu 5 Ağustos 1942’de TBMM’de yaptığı konuşmada “Biz Türk’üz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız. Bizim için Türkçülük bir kan meselesi olduğu kadar bir vicdan ve kültür meselesidir. Biz azalan veya azaltan Türkçü değil, çoğalan ve çoğaltan Türkçüyüz. Ve her vakit bu istikamette çalışacağız.” Buna açıklamaya rağmen devletin her tarafına komünist kadroların yerleştirilmekte olduğu gören Nihal Atsız devrin başbakanı Şükrü Saraçoğlu’na Orhun Dergisi’nde 1 Mart 1944’te ve gene bir ay sonra 1 Nisan 1944’te olmak üzere iki açık mektup kaleme alır, Başbakan’a şikayet ve uyarıda bulunur. Şikayet edilenlerin içinde -daha sonra Bulgaristan’a kaçarken öldürülen- Sabahattin Ali de vardır.

Devrin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ile o günlerin Ulus gazetesi başyazarı Falih Rıfkı Atay’ın teşviki ile Sabahattin Ali tarafından Atsız mahkemeye verilir.

26 Nisan 1944’te Ankara’da başlayan ilk mahkeme, dönemin üniversite gençliği tarafından hınca hınç doldurulur. Bu yoğun kalabalık ve tezahurat karşısında Mahkeme heyetinin içeriye pencerelerden girebildiği söylenir.

Nihal Atsız Mahkeme Heyetine: “Sabahattin Ali’den sorulsun, hıyanetini ispat edelim mi? Buna razı mı?” diye sorar. Sabahattin Ali ise buna cevap verememiştir. Mahkeme, 3 Mayıs 1944’e ertelenir.

3 Mayıs 1944 Tarihli gösteriler ve dava :

Tarihte 3 Mayıs Olayları adıyla anılan olaylar Nihal Atsız’ın, hakkında açılan dava için Ankara’ya geldiği sırada başlamıştır. Bu tarihte gençlik komünizm aleyhine bir gösteri düzenler ve beraberinde Nihal Atsız’a sevgilerini belirtirler. Mahkeme salonuna giremeyen gençler Ulus Meydanı’na doğru yürüyüşe geçmişler, burada milli marşlar söylemiş ve komünizm aleyhinde sloganlar atmışlardır. Kafile Ulus Meydanı’ndan sonra Başbakan Şükrü Saraçoğlu ile görüşmek istemişse de bunda başarılı olamamış, milliyetçi gençlerin gösterileri hükümet tarafından şiddetle önlenmiştir.Bu gösterilerde tutuklanan üniversiteli gençlerin sayısı 165 olarak tespit edilmiştir.

Bu gösteriye kadar Türkiye’de yapılan bütün nümayişlerde hep hükümetin parmağı bulunmuştu. Alpaslan Türkeş olaylarla ilgili olarak:”Bunlar Milli Şef ve onun gözde Milli Eğitim Bakanına nasıl gösteri yapabiliyorlardı? O zamana kadar Milli Şef’in müsaade etmediği hiçbir gösteri yapılamazdı. Demokrasi,Eşitlik,Hürriyet,Gençlik…Bütün bunlar Türkiye’nin 1944 iktidarında hep parad palavradır. Halkın alkışları, gençlikten çıkacak “yaşa” naraları kayıtsız şartsız İnönü’nün tekelinde kalmalıdır.”

3 Mayıs’ta bir araya gelen ve gösterilere yapan gençler birer birer tespit edilip toplanır ve tutuklanır. Milli Şef’in emriyle saldıranlara zerre kadar merhamet tanımamışlardır. Milliyetçi gençler kıyasıya dövülür. Nihal Atsız da aynı gün duruşmadan çıktıkdan sonra polis tarafından gözaltına alınır. Alpaslan Türkeş konuyla ilgili olarak:”3 Mayıs günü heyecanla sokağa fırlayan gençler kıyasıya dövüldüler. Kafaları yarıldı, gözleri patladı. Bazılarının kolları, kaburgaları kırıldı.”

Davanın Sonucu :

Dava, İstanbul 1 Numaralı Örfi İdare Mahkemesinde görüşülmeye başlanmıştır. 65 oturum süren davada toplam 23 sanık yargılanmıştır. Davadan 13 sanık beraat etmiş.Zeki Velidi Togan, Alparslan Türkeş, Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal gibi sanıklar da 26 Ekim 1945’e kadar tutuklu kalmışlardır. 3 Mayıs’ın ilk yıldönümü 1945 senesinde o sıralarda Tophane’deki Askeri Cezaevinde tutuklu bulunan bir avuç Türkçü tarafından örtüsüz bir masa etrafında yapılan bir toplantı ile anılmış, daha sonraki yıllarda ise çeşitli törenlerle kutlanmış ve Türk milliyetçilerinin bir geleneği olmuştur.

Yeniçeri Ocakları olarak her türlü ırkçılığa karşıyız. Ölçümüz İslam kaideleridir.Turancılık canımız kanımız pahasına savunduğumuz bir dava şeklidir. Çünkü kardeşi kardeşten ayırmak bir ihanet ölçüsüdür. Türk kavimlerini tek çatı altında toplamak, dağınık aile efratlarını bir araya toplamak bir güç olmamız haline gelmekten ibarettir.

Geçmişte olduğu gibi gelecektede Türkkün birliği her daim dinimiz olan İslama hizmetimizi ön plana çıkaracaktır.

Allahü Teala Muhaffak Eylesin..

Cebrail ERDAL

Yeniçeri Ocakları

Genel Başkanı

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL